Bir tarla düşünün, arpa tohumlarını, mevsiminde her tarafa ektiniz.
Gerisi Allaha kalmış diye, tarlayı başıboş bıraktınız.
Sonra biçim mevsimi geldi ve siz tarlaya bir bakıyorsunuz ki;
içinde arpadan çok ot var.
Yani siz arpa ekip ot satmaya mı niyetlendiydiniz yoksa?
Demek istemem şu ki:
hayatınız da aynı tarlalarınız gibidir. Başıboş yaşarsanız,
bir gun değil, hic bir gün istediğiniz bir insan olmakta netice alamazsınız.
Çünkü başıboş bıraktığınız o hayatınıza, herkes herşeyden birşeyler katmıştır.
inanç dunyanıza, pernsiplerinize, kişiliğinize, karakterinize, duygularınıza, hedeflerinize ve arzularınıza, Yani size yapılan mudaheleler, eleştiriler,
sizin tarlanızda sizi, başkalarının mahsullerini biçmeye zorlar.
Elbette bazı şeyleri katmak zorundasınız tarlanıza.
kim istemezki bir ziraat mühendisinin size mahsulun daha verimli olması için verdiği nasihatleri. Unutmamalı ki herkeste mühendis değil.
sevgili okurlarım!
bence ;
Eşleriniz, çocuklarınız, dostlarınız, düşünceleriniz, hayat ve yaşam tarzınız,
ruhunuz, arzularınız, idealleriniz, beraber yaşamak zorunda oldugunuz herşey, herkes ve heryer,; SİZİN TARLALARINIZDIR.
bu Tarlalarınızı, ;
Fitneden, cahilin önyargılarından, düşman ve yabancı kültür, yasam tarzından korumanız gerek.
Mahsulleri de en güzel olarak,
ilimle, bilgiyle ve ahlak la beslersiniz.
Saygılarımla.
M. Demircioğlu